19 Mart 2010 Cuma

Çöp kutusuna fırlatılan kağıtları açmak -IV-

Mar 15 - 9:16 am
*Sıcak çikolata bardağına değen, üşümüş parmak uçlarımdaki uyuşma hissi mesela.

Mar 15 - 1:01 pm
*Rüzgardan muaf bir yerde otururken, o durumun tadını çıkarttığın esnada, uzağında ağaçların rüzgardan sallanmaya başladığını görüyorsun. Rüzgar sana doğru geliyor. Geleceğini biliyorsun. Bunun seni rahatsız edeceğini de.
Ama hala rüzgarın esmediği o kaldırımda, güneşin tenini ısıtışının tadını çıkarmak yerine, gelmesin diye dua etmeye başlıyorsun. 
İnsan için an'ın tadını çıkarmak bu kadar zor mu? Geleceği devre dışı bırakamamak... Bildiğin yeteneksizlik örneği.
Mar 17 - 4:53 pm
*Arada kalmışlığım dışarıdan o kadar belli oluyordu ki, bunu farketmem, küçük bir çocuğun parmağını kesen bıçağı, elinden uzaklaştırma süresine eş bir sürede oldu. 
Ancak kesilen parmaktan kırmızı sıvı nasıl yolunu şaşırıp, dışarıya akıyorsa, farkedilen o "arada kalmışlık"ta garip bir ağrının yolunu şaşırıp karnıma gelmesine sebep oldu. Ne yapacağını şaşıran her insanın yaptığı ilk şey olan "durma" durumunu, otobüs durağı ve sahil kenarı arasında bir yerde yaptım. Algılarım hala orada şuanda, ancak vücudumun otobüste ne işi var hala anlamış değilim. 

Mar 17 - 5:03 pm
*Bazı yaşlıların, özellikle de dişi olanlarının, ağız kenarlarından başlayıp, yüzlerinin en altına doğru inen ve bu yüzden alt çenelerini bir kuklanınkiyle tıpatıp aynı gösteren çizgileri var.
Kukla bana pardon dedi. Ayağıma çarpan ayakkabılarının nereye çarptığını anlamaya çalışırken, yüzüne baktığım için.
Bakmasaydım eğer, bir on saniye kadar daha arayacaktı gözleri, çarptığı yeri. O anlamsız şeyleri düşünmek için çalışan beynine böyle bir uğraş vermek anlamsız. O yüzden ona istediğini vermek gerek.
Al teyzecim.

Mar 17 - 6:19 pm
*"1 Nisan'da Farid Farjad konseri varmış, bu bir şaka olmalı" gibisinden espriler kulağımda yankılanırken, duvarlarda bile çimler çıkmaya başlıyor. Öyle olunca da, insan bahara daha iyi bir isim verebilirlerdi diye düşünmeden edemiyor.

0 yorumbik: