30 Mart 2010 Salı

Banyo aynasının önünde parfüm sıkan insanlar.

Yemek borumdan başlayıp, anüsüme kadar devam eden bütün sindirim sistemim, klavye sesleriyle, Facebook mavisiyle, Windows Live Messenger'ın mavi tonlarıyla, uyarı sesleriyle, profil fotoğraflarıyla dolmuş durumda. Midemde hissettiğim şaşırmış bulantının sebebi ise bütün bunlardan bağımsız bir şey: Ekmek arası martı döner. Yada dört bardak suda çözdükten sonra içtiğim nescafe tozları olabilir.

Nescafe midemi bozmuş olmasa bile, gözlerimdeki uyku böceklerini soğukkanlılıkla öldürdü. Tıpkı katil balinaların fokları, fokların balıkları, balıkların da planktonları öldürmesi gibi. Bu öldürme sıralamasında insanları en çok duygulandıranın fokların ölümü olması durumu ise, nöron hücrelerimi kızdırıyor. Planktonlara yada balıklara acımayan insanın, sırf az ve diğerlerinden biraz daha cüsseli diye foklara üzülmesi, plasebo etkisi gösterten bir ilaç kadar ikiyüzlü.
Roma tanrısı Janus'un iki yüzlülüğü ise daha masum. Lakin onun yüzleri kente giriş çıkışları kontrol eden mobese kameraları görevi görüyor. Mobese kameralarını uyukluyan, sırtında hiç kıl yokken, göğüsünde kıl kolonisi kurmuş, kilolu, ekşi mayalı hamur kokan bir bekçinin izlediğini düşünmek ise insanda güzel bir huzursuzluk hissi yaratıyor. 

Tıpkı ensem öpüldüğünde hissettiğim gibi...

Üzerini başka birisinin teninin kapattığı tüylerimi diken diken eden, gözbebeklerimin utançtan, yarısı açık olan göz kapaklarımın arkasına saklanmasına sebep olan bu durumun tek sorumlusu İlkbahar Ekinoksu... Güneş ve Kuzey Yarım Küre'nin tanışıp, anlaştıktan sonra daha sık görüşmeye karar vermeleri, bütün canlılarda onları taklit etme isteği yaratıyor. 

Ben de bile.

Bundan iki-üç sene öncesine kadar cinsellik konulu anketlerde "Ne kadar sıklıkla cinsel ilişkiye giriyorsunuz?" sorusuna utanç etkeniyle birlikte 1'den 5'e kadar 2 vermiştim halbuki. 

Vermişimdir. 

Ancak şimdi, harekete geçen vücudumdaki salgıladığım ter, yaktığım kalori miktarı ve havaya artan bir tempoyla verdiğim karbondioksit değerleri, evli bir çiftin toplamının yarısı kadar ediyor.

Üstteki paragrafta yaşadığım cinselliğin aritmetik ortalamasını aldığımı farkedince, "Can büyüdü, büyüdükçe aptallaştı" diyor babamın gövdesinden kopardığım, sigara kokan kabuk. 

Kabuk bu, der. Ancak ben kabuk olsam... karıncaları öperdim.

0 yorumbik: