16 Şubat 2012 Perşembe

Öğlen yazdım bunu arkadaş, beklentini düşük tut.

Blog izlemeyi bildiğin beceremiyorum. ("bugünkü konumuz bunun hakkında olucak" diyen ilk cümle) İnsanlar beni izliyor filan ama yok, 2 veya 3 kişi dışında kimseyi ciddi ciddi takip edemiyorum. 

Etmiyorum demek yerine edemiyorum diyorum çünkü, ilk olarak o sayfa temaları beynimi acaip yoruyor. Sırf o rengarenk temalardan, yazarın yaşı ve cinsiyeti, yaşayışı, neden yazdığı hakkında bilgiler ediniyorum. Beynimdeki o küçük sınıflandırma kutularından aldığım kelimeleri birleştirip, "depresif bir ergen, bunalımları hakkında yazıyor" ya da "üniversiteli bir kız, sevgilisi yok, makyaj malzemelerinin kalitesinden bahsediyor" gibi cümleler kuruyorum. 

Yazdıklarından 1-2 cümle okuyup, "haklıymışım" demenin üzüntüsünü yaşayıp x tuşuna basıp çıkıyorum hemen.

Arada tutmayanlar da oluyor ama onlarda o kadar iğrenç renkler kullanmış oluyor ki temalarında, gözüm yazılardan çok alakasız renklerin uyumsuzluğuna takılıp kalıyor. O zamanda yapıştırıveriyorum cümlemi bir entellektüel edasıyla: Görsel zevkten mahrum insanların yazdıklarından hayır gelceğini zannetmiyorum.

Hoş bilemem. Virginia Woolf'un blog'u olsa nasıl olurdu mesela. Böyle düşününce "önyargılardan kurtulmalısın Can, belki o çirkin temanın altında güzel bir yazı yatıyordur." dememi bekliyordum ama diyemedim. Virginia yada Sartre yada Camus zamanında blog tutabilselerdi, onlarında temalarına takar, okumayabilirdim.

Ama neyse ki ağaçların ağzı gibi kokan kitaplar var. Sırf iki renk olan sayfalar var.

Şu küçük satır arasında düşündüklerime şaşırdım şimdi. Çizgi romanları düşündüm. 

Kafamda görsellik ve metin kelimeleri tutuncak yer ararken birbirine tutunup zemine düştüler sanki.

Çizgi roman...

Düşünmek lazım. 

3 yorumbik:

kukuletalı dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kukuletalı dedi ki...

o bahsettiğini bizzat ben de yapıyorum. rengarenk olan blog'ları açtığım gibi okumadan kapıyorum. bu noktada "virginia woolf bugün blog yazsa nasıl olurdu?" sorunu çok kafa açıcı buldum. hiç böyle düşünmemiştim. ama ben şimdilik bu önyargımdan pişmanlık ya da suçluluk duymuyorum. çok renkliyse okuyamıyorum arkadaşım.

Can dedi ki...

herkes bizimki gibi blog yapsın. :)